HAYAT VE EDEBİYAT

                          HAYAT VE EDEBİYAT

Hayat kendini nasıl ifade ediyor ?

Nasıl ifade edilebilir yaşanabilir en önemlisi de senin için hayat ne anlama gelmektedir.
Bunlar gerçekten önem teşkil etmekte.
Hayat yapmacık soğuk duvarlarla çevrili bir yaşamı kaldıramaz bu hiç ama hiç doğru olmaz.Hayata dair herşey samimilikten geçmekte bunu öncelikle kendimize inandırmak zorundayız.
İçten olmak içten gelen duygularla davranmak geri kalan hayatımızı yarınlarımızı yönlendirir.
Edebiyat ise tam anlamıyla kendini ifade edebilmiş gerçek bir hayatın içinde olabilir.Nasıl mı?
Geçenlerde çok önemli bir söz duydum gerçekten tam  anlamıyla bu anı ifade ediyor.
''Eğer unutulmak istemiyorsan unutulmamaya değer bir şeyler yaz yada hatırlanmak için yazmaya değer bir şeyler bırak '' demiş.

İşte tam da edebiyat bir tarafıyla böyle denebilir.
Edebiyat emek verebilenlerin sadece yazmış olmak için değil de gerçekten isteyerek hissederek paylaşmak için kendini gösterir.
Dil ,kültür, yetenek işi diyebileceğimiz yani dil olarak gerçekten dolu bir bilgi haznesine sahip olunan kültür olarak kendi geçmiş ve yaşadığın anı içine alan herşeyi özümsemek nerden geldiği kültürünü tanımaktır. Yetenek ise doğuştan gelen bir şey ona sahip olmak için para vermen gerekmez ve çok çalışman da gerçekten yeteneğin olması seni bu işin için de yapar.
Bunlar sadece ifade etmede kullandığım aracı kelimelerden bir kaçı olsa gerek.
Hayat ve edebiyat ilişkisi ise birbirine hemyakın hem uzak. Nasıl yani birbirine çok yakın çünkü birbirinin içinde gibiler ancak bir o kadar da uzak çünkü tam anlamıyla hayatı olmayan hiçbirşey gibidir.
Hayat, özümsendiğinde rengiyle ,kokusuyla,deniziyle,havasıyla, vs.
bir çok kaynaklık eden güzel yaşanmaya değecek tabiatıyla içinde binbir baharı yaşatan bir yer.
Böyle bir yerde hakkını  vererek yaşayan gördüğünden hissettiğinden zevk alabilen farklı duyguları tadabilen aynı zaman da  edebiyatı yaşamış olur.