FİKİR, İDEOLOJİ VE ZİHNİYET
En uzak mesafe ne Afrika'dır ne Çin ne Hindistan
Ne seyyareler ne de yıldızlar geceleri ışıldayan
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir
Birbirini anlamayan !
CAN YÜCEL
Her insan çevresindeki nesne ve olayları sahip olduğu duyguları ana diliyle adlandırır ve böylece insanın duygu ve düşünce dünyası ana diliyle şekillenir. Bu nedenle sahip olduğumuz kelimeler, bizim ilgi birikimimizi gösterdiği gibi aynı zamanda duygu ve düşüncelerimizi, fikrimizi, ideolojimizi, zihniyetimizi de yansıtabilir. Kültürümüzdeki 'Dervişin fikri ne ise zikri de odur'
cümlesi tam olarak bu durumu ifade etmektedir.
Dilini terbiye etmeden yüreğini terbiye etmeli insan : 'Çünkü yürekte ne varsa dilden de o çıkar ...'
MEVLANA
Dilin, düşünceleri temsil gücünde ki tekliği ve gücü nedeniyle insanlar benzer veya aynı kavramları, çeşitli nedenlerle, farklı kelimelerle temsil edilir olmuştur.
Örneğin Türkiye' de bir dönem, ulus, millet, ulusalcı-milliyetçi, kelime-kelime, cümle-tümce, Allah-Tanrı daha nice kelime çifti bir ideolojik görüşün temsili olarak kullanılmıştır.
Dilin ideolojik sınıflama için kullanılmasının dışında, kelimeler düşüncelerimizin yansıması olduğuna göre dildeki kelime tercihlerimiz içinde bulunduğumuz psikolojimizi, düşünce yapımızı da ele vermektedir.
Örneğin, maddiyatla ilgili kelimeleri sıkça kullanan bir insanın düşünce dünyası ile maneviyatla ilgili kelimeleri daha çok kullanan insanın düşünce dünyası daha çok farklı olacaktır.
Sürekli güzel sözler söyleyen, güzellikleri konuşan insanlar hayata daha olumlu bakan insanlardır.
Görüldüğü gibi dil, insanın düşünce dünyası hakkında çok önemli bir göstergedir.
Bir insanın kullandığı dilden hareketle o insan hakkında çok önemli tespitlerin yapılabilmesinin arkasındaki gerçek dil ve düşünce ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder