BÜYÜLÜ SARAY . . .
Arkasından bir çatırtı gelmesi üzerine dönüp baktı, fakat hiçbir şey yoktu.
Ürperdi ve şalına sıkıca sarılıp korku dolu gözlerle arkadaşına baktı.
Arkadaşı onun bu halini görünce kıkırdamaktan kendini alamadı.Yerli halk buraya efsun sarayı diyordu ve bunda haksız sayılmazlardı; Osmanlı döneminden kalmış bu eski sarayda pek efsunlu bir ortam vardı.
Tabii ki bu turistlerin fazlaca ilgisini çekiyordu ve ziyaretçisi pek eksik olmuyordu.
İki arkadaşta buraya beraber tatile gelmişti ancak başlarını belaya sokmadan duramamış ve sarayı araştırmak için ziyaret saati dışında gizlice içeri girmişlerdi.
Arkadaşının kıkırdaması üzerine gözlerini şaşkınlıkla kocaman açtı.
'Bu korkunç ortamda nasıl kıkırdayabiliyorsun anlayamıyorum' diye sinirle çıkıştı ona.
Arkadaşı onu daha çok sinir etmek istercesine 'Eğer buranın hikayesini bilseydin sende korkmazdın' dedi sakince ' Anlat da bileyim o zaman ' dedi sabırsızca.
Hikaye Osmanlı döneminde başlıyor diye anlatmaya başladı tabi ürpertici bir sesle.
Zekasıyla her yerde ünlenmiş bir sultan olduğu söylenir.
Bu sultan, zeki olduğu kadar güzelmiş de . İçinde yaşamak için büyük ve güzel bir saray yaptırmış ve tabi sultandan daha mutlusu yokmuş. Çünkü güzel bir sarayı ve güzel bir kocası varmış.
İşte böyle güzel bir hayat yaşarken mutluluğunu gölgeleyen bir olay olmuş savaş çıkmış.
O sırada sarayın kapısı ağar ağar açıldı ve içeri buz gibi bir hava doldu.
İki arkadaş üşümemek için birbirlerine sokuldular.İkisinin de korkulu bakışları saray kapısının üzerindeydi.
'Peki sonra ne olmuş ?'diye titrek bir sesle sordu biri. 'Adam ölmüş' deyince irkildi 'Adamın öldüğü gece ay çok parlakmış ve buz gibi bir hava varmış. Güzel bir sonbahar gecesiymiş yani'.
'Aynı bu gece gibi' diye tamamladı onun sözünü arkadaşı.
Başıyla onayladı diğeri ve anlatmaya devam etti.
''O ölünce sultan tam bu noktaya oturmuş ve ağlamaya başlamış''.
Derler ki, onun göz yaşlarının her biri onlarca yıldır süre gelen büyüyü oluşturmuş.
Arkadaşı rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdandı ve 'Bu büyü de neyin nesi? '.
Arkadaşı nedensiz bir şekilde sırıttı .Ve dedi ki
' O günden beri her kim saraya izinsiz girer yada zarar verirse ,onun öleceği söylenir.'
İki arkadaş bir anlığına göz göze geldi ve bu onlara yetti.
Çığlık atarak açık duran kapıdan dışarı çıktılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder