ATEŞ-İ SUZAN
Suzan , yakan yakıcı ateş anlamında kullanılan çok kullanılan dillerde anlatılan bir hikayenin ana kavramını oluşturan bir kelimedir.Bu türkü tanıdık mı ?
'Kör olasın zalım suzan, suzan suzi ,suzan suzi , ziyaret yaktı bizi'...
Bu türkü tanıdık geldi mi bilmem ama hikayesi çok acıklı olup gerçek mi bilinmese de ancak bir çok insana gerçek olmuş bir hikaye gibi anlatılır.
Günün birinde birbirini çok seven iki genç cahillik etmişler ve olmadık bişey yapmışlar.
Yüksek bir dağın tepesinde ki bu dağa Kırklar Dağı adı verilir bu yerde birlikte olurlar çok büyük günah işler şaşırırlar ve burada birbirlerinin olurlar.
Ancak bu durum hiç hoş olmadığı gibi bu iki insan olmadık yerde kötü bir iş yapmışlar çok bariz söylenmese de zina işlemişler.
Burada bulunan kabri burada yatan büyük zat tarafından çarpılırlar ve büyük bozguna uğrarlar ve bir daha da iflah olmazlar.
Bu olayın gerçekleştiği yer Kırklar olarak geçer ve burada büyük bir ziyaretin kabri vardır ancak bu iki şaşıran geçlerin sonu bu yerde korkunç bir felakete uğrar.
Türkünün devamında 'Ziyaret çarptı bizi , Ziyaret yaktı bizi ' diye olayı açık ifade eden nakaratlarla devam eder.
Bu içler acısı bir olaydır gerçekten ve dilden dile anlatıla gelmiş bu günlere kadar , türkülere konu olmuş , şiirlerde de özellikle yakıcı ateş olması yönüyle birçok açıdan ele alınmıştır.
Söylendiği zaman pek kolay söylenebilir ancak ibretlik ve hüzünlü bir olaydır.
Şiirler de aşık sevgilinin aşk ateşiyle o iki gencin yanmasına benzetilerek , aşık da öyle sevgili için yanar tutuşur.Tabi bu mecazi aşk olarak daha çok kullanılır ,ilahi aşk olarak Allah aşkı vardır.
Gelelim hikayeyi en güzel ifade eden türkünün sözlerine, şöyle ki ;
''Köprü altı kapkara
Anne gel beni ara
Saçlarım kumlara batmış
Tarak getir de tara ''
Yürek yakan bu olay da gençlerden biri olan kızın başına felaket gelir ve ceseti saçları kumla dolar ona bu halde sadece annesi yardım edebilir.
Gel diyor anne benim saçlarımı kumlardan tara yani temizle!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder