5 Nisan 2016 Salı

MECNUN MİSALİ...

 
MECNUN MİSALİ...
 
 
 
 
Şiirin ikinci mısradaki ''Aşık-ı sadık benem mecnunun adı var'' asıl yazılışı
 
 
 
 
Bende mecnundan füzun aşıklık istidadı var
Aşkı sadık benim mecnunun ancak adı var 

Leyla ile Mecnun hikayesi ;

Birbirini seven birbiri için ölen iki aşığın hikayesidir.Anlatılır ki mecnun leylası dağları deler çöllere düşer çok ama çok zorluklar çeker sırf sevdiğini bir kez de olsa görebilmek kokusunu duyabilmek yaşadığını bilmek için.
Leyla ise bir ölüden farksızdır çünkü mecnunun aşkı içinde tutuşur öldü mü kaldı mı bilmemekte ancak hep yaşlı gözlerle mecnunun yollarını gözlemektedir.İki aşık da birbirine kavuşabilmek için zor savaşlar verir büyük badireler atlatırlar.
Bazı rivayetlere bu hikaye gerçekdir bazılarına göre ise kulakdan dolma bilgilerle söylene söylene gelmiştir.Bu aşıkların kavuşmaları da yine bazı söylentilere göre birbirlerinin hasretine  dayanamadan kavuşamadan ölmüşler kimilerine göre de birbirlerine kavuşmuşlar ve öyle ölmüşler şeklinde anlatılmaktadır. 

Fuzuli'nin şiirinde geçen  sevgili (Leyla ) ve aşık olan Mecnun hikayesi böyledir.
Gelelim şairin bunu kullanmaktaki amacına ;
Şair şiir de kendisinin o kadar çok aşık olduğunu anlatmak için onun  aşkı yanında Mecnunun Leylaya duyduğu aşk hiçbir şeydir diyerek mübalağalı bir ifade kullanır ancak her ne kadar abartı var gibi görünse de bunu çok samimi bir dille söyleyen şairin dedikleri gerçekliğe yakın olarak verilir ve bu duyguyu hissettirir yani amaç abartmak değil de gerçek gibi olduğu görülür.
Tabi bu aşk ilahi aşk mı mecazi aşk mı bilinmez.
Şiirin devamında Şirin ve Ferhada da değinir.
Genelde birçok anlatılan aşklardan daha yüce olan aşkından bahseder.


 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder