SARARMIŞ MEKTUPLARIN ARDINDAN ...
Eskiden telefon , bilgisayar gibi iletişim olanakları yoktu.
Çünkü o zamanlar hiçbir şey gelişmemişti eldeki kaynaklar el vermiyordu.
Bu sebeple ya telgraf vardı yada mektup .
Ancak yeterli olmayan bu kaynaklar o dönemin en kurtarıcı iletişim kaynağıydı.
Elbette zamanla herşey daha iyi oldu teknoloji gelişti ve bununla birlikte birçok icatlar yapıldı ve birçok şey üretildi.
Tabi telefonu bizim ülke bulmadı yani her şeyi biz icat etmedik aksine genelde yabancı ülkelerdeki dahiler sayesinde bulunan birçok şeyi satın aldık ve bizde kullandık şimdi de buna benzer durum söz konusu yabancılar icat ediyor ve bizde satın alıyoruz gerçi bu ayrı bir konu nedense kendimiz yapmak yerine hep başkalarından alır olduk biz bu biraz hazıra konmacılık oluyor.
Sadece o da değil neden hep satın alınıyorda satılmıyor yani üretmek istersek üretiriz kaynaklar el verişli aksine tam tersini yapı hiçbir şey üretmiyoruz.
Neyse bu konu uzar gider tabii biz asıl meseleye dönelim.
Sözün kısası kaynaklar el vermediği için eski zamanlarda kullanılan en etkili iletişim aracı mektuplardı.
Mektuplar, birbirini seven iki insanın kurtarıcısı idi.
Çünkü şimdiler deolduğu gibi o zamanlar da yok gidim sevgilimi göreyim gibi bir şey söz konusu değildi.
Eskiden edep adap çerçevesi şimdiki kadar geniş değildi yani böyle durumlar hoş görülmez toplum tarafından hoş karşılanmazdı.
Sevgililer ki tabi iletişim olmadığı için ve birbirleriyle yan yana gelip konuşma gibi bir ayrıcalık da olmadığı için sevgili olduklarını bile bilmeyen aşığın gözünde öyle sanılan sevgili demeyelim de birbirine hasret sevenler vardı.
Bir çocuk oldu da bir kızı gördü bir yerde çarşıda pazar da yada arkadaşları veya akrabalarıyla dışardayken . Tabii bu olaya da pek rastlanmaz ya çünkü kız kısmı pek dışarı çıkmaz çok rastlantı hallerdir.
Zaten kızın mutlaka yüzünde peçe vardır muhtemel veya bir an olmuş da açılmıştır ve aşık onun kaşına gözüne vurulmuş bir anda birbirini seven iki insanın aşkı doğmuş olur.
Elbette bu aşıkların birbiriyle görüşmeleri gerekir o yüzden de mektuplar devreye girer.
İşte o sarı mektuplar !
O sararmış yaprakların üzerine yazılan yazılar ..
Bitmekte olan mürekkepli kalemler....
Seven sevdiğine içinden geçenleri bir bir mürekkeplerle sarı kağıtlara dökerek kendinden geçer ve gözünün önünde sevgili varmış gibi hem yazar hem de hayal alemine dalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder