8 Mart 2016 Salı

MASALLARA FISILDA . . .

  MASALLARA FISILDA. . .  
 


 
Masalın görünen daha doğrusu bilinen iki tarafı vardır.Bildiğimiz masal kitaplarından elde edilen hikaye kısmı ki bu tarafı edebiyata dair tarafı bir de içinde edebiyatı yaşattığımız bizi her anlamıyla besleyen farklı yolculuklara götüren renkli masal dünyamızdır.
Hadi biraz çocukluğumuza gidelim.Her çocuğun pembe masalları olmuştur.Tabikide anlattıracak birileri de.Kışın içimizi ısıtan,karanlık gecelerin içinde kulağımıza fısıldananlar bize farklı dünyaların kapılarını açmıştır.Bunları yaşamak için hep çocuk mu olunmalı?
 Elbette hayır çünkü her insanın içinde yeşerttiği duygular olmalıdır.Bunların olması için masallarla beslenmiş bir çocukluğa sahip da  olmak gerekir.
Kişi kendi  toplumuna uzak kalmamalı kendi kültürüne yabancı olmamalı.
Yoksa o masallardaki derin manaları anlayamayız.Onları kendi kültürümüzde öğrenmeliyiz.
Hiç  Keloğlan masalı duymamış bir çocuğu orada verilmek istenen espiriyi anlayamaz.
Masallara dair hep bir tarafı eksik kalmış olur.Kendi toplumunun geçmişinden uzak kalmamalı elbet ve o özgün değerlere sahip çıkmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder